Page 82 - OPT-OCAK-2020
P. 82

YOLNAME







                                                                                                                                          sonra meditasyon amacyla Potala Sarayn

                                                                                                                                          inşaa ettirmesini şimdi daha iyi anlyorum.

                                                                                                                                          Göz alabildiğine uzanan bir yaylann

                                                                                                                                          ortasna kurulmuş bu şehir. Bulunduğumuz

                                                                                                                                          tepedeki sessizlik ve huzur müthiş! Ufuk

                                                                                                                                          çizgisi çepeçevre mor dağlarla çevrili.

                                                                                                                                          Deniz seviyesinden 3650 metre yüksekte,

                                                                                                                                          neredeyse ot bitmeyen bir coğrafyada

                                                                                                                                          yaşamaya çalşan, krmz yanakl ama

                                                                                                                                          zayf, incecik bacaklar, kösele gibi görünen

                                                                                                                                          derileri ile elle tutulabilir yoksulluğunu

                                                                                                                                          hissettiğimiz, saygl ve güler yüzlü insanlar

                                                                                                                                          ülkesi.



                                                                                                                                          Yavaş yavaş aşağya iniyoruz. Açktk!

                                                                                                                                          Mümkün olduğu kadar içinde et olmayan

                                                                                                                                          Tibet yemeği yiyecek bir yer bulmak

                                                                                                                                          niyetindeyiz. Biraz yürüdükten sonra Lhasa

                                                                                                                                          standartlarna göre güzelce bir lokanta

                                                                                                                                          buluyoruz. Ben momo yiyeceğim. Momo;

                                                                                                                                          içi et, peynir veya sebze ile doldurulmuş,

                                                                                                                                          haşlanmş büyük boy mantya benzer bir

                                                                                                                                          yemek ve oldukça lezzetli. Tibet’in ilginç bir

                                                                                                                                          mutfağ var. Yemek yemek keyiften daha çok

                                                                                                                                          yaşamak için yaplan bir eylem. Hepimiz

                                                                                                                                          “yaşamak için” yemek yemiyor muyuz?

                                                                                                                                          diye düşündüğünüzü tahmin ediyorum.

             Hindistan’a geçen 14 ncü Dalai Lama’ya kadar         antikalarn bulunduğu bir yer. Saray 13 katl.                          Tabi ki öyle ancak bizler yemek işini biraz

             Tibet’in dini ve politik önderlerine hizmet          Yap malzemesi olarak taş ve ahşap kullanlmş.                         daha farkl alglyoruz. Süslüyoruz, yeni

             veriyor.                                             Çatlarn baz yerleri altndan. İki kral mezar                        lezzetler katyoruz, yeni soslar araştryor



             Potala saray, Tibet’teki en etkileyici antsal      burada bulunuyor. Beşinci Lama Kundung’un                               ayn zamanda da damak ve göz zevkimizi

             yap. Ayn zamanda dünyadaki en popüler antik        mezar 3700 kilogram, 13. Dalai Lama’nnki                              besliyoruz. İşte Tibet’te işin bu ksm

             ve dini eserlerden biri. Eski Tibet’in politik ve    ise bir ton ağrlğnda altnla kaplanmş.                              hiç yok. Tibet dilinde “Bö cha” denilen,

             dini merkezi ve Dalai Lama’nn kşlğ olan          Günümüzdeki Çin yönetimince müzeye                                      batllarn ise“Yak-butter Tea” dedikleri

             saray, hem tüm Dalai Lamalarn hayatna hem          dönüştürülen saray, Lhasa’ya her yerden                                 tereyağl, baharatl ve tuzlu çay içiyorlar

             de birçok önemli politik ve dini kararlara şahit     görünen bir güzellik katyor. Adeta şehrin                              diyeyim ve bu konuyu kapataym.

             olmuş bir yap. Potala Saray ayn zamanda           başna taklmş prlanta bir taç gibi. Yaklaşk                         Tibet mutfağ öyle çok çeşidi olan bir

             altn Budist yaztlar, Çin imparatorlarndan        1000 odas bulunan saray, doğudaki beyaz                                mutfak değil. Benim yediğim Momodan

             gelen değerli hediyeler ve paha biçilmez             salonlar, ortasndaki kzl salonlar ve pagodalar                       başka Thugpa dedikleri etli veya sebzeli

                                                                                      ile batsndaki rahiplerin                          şehriye çorbas gibi bir yemekleri var. Çin

                                                                                      kaldğ beyaz evlerden                              mutfağ da oldukça yaygn. Hemen her

                                                                                      oluşuyor. Baz yerlerde,                            şehirde bir veya birkaç Çin lokantas var.

                                                                                      yapnn duvarlarnn                                Benim de favorim olan, yak sütünden elde            budizm okulu olan Drepung Manastr bir

                                                                                      kalnlğ 5 metreyi buluyor.                        edilen yak peyniri de en sevilen yiyecekler         zamanlar 10 bine yakn “Monk” yani rahip

                                                                                      Rehberimiz Emily, sarayn                           arasnda. Tibet’in milli yiyeceği ise, kavrulmuş    barndryorken şu anda sadece 700 rahip

                                                                                      yüzyllardr dimdik ayakta                          arpa ununun yak tereyağ ile karştrldktan       bulunduğunu öğreniyoruz. Drepung Manastr,

                                                                                      duruyor olmasn, inşat                             sonra su veya bira ile slatp, hamur haline        dünyann en büyük manastr kompleksi. Bu

                                                                                      srasnda duvarlarn içine,                         getirilerek yaplan Tsampa ad verilen bir          komplekste dört Budist yüksek okulu, bir çok

                                                                                      eritilmiş demir dökülerek                           yemek. Bir de Tibetlilerin vazgeçilmezi             stupa, sunaklar, etraf dua çarklaryla çevrili

                                                                                      depreme karş dayankllk                          kurutulmuş yak eti var. Şeritler halinde            tapnaklar, çok büyük bir tören salonu ve

                                                                                      kazandrlmasndan                                  kesilen et, açk havada gölge bir yere aslarak     Ganden Phodrang Saray bulunuyor. Altn ve

                                                                                      kaynaklandğn anlatyor.                          kurutuluyor ve her yemeğe karştrlabiliyor.       değerli taşlarla süslenmiş yüzlerce Buda heykeli



                                                                                      Tepeden Lhasa’ya                                    Yemek fasln atlattktan sonra, Lhasa’nn          ve thangkalar gerçekten görülmeye değer.

                                                                                      bakyorum. Tibet kral                              yaklaşk 8 km. dşnda, Ganpoi Uza Dağ’nn         Tören salonunda, kendimize güzel bir yer

                                                                                      Songtsan Gampo, prenses                             eteklerinde bulunan Drepung Manastrna             seçiyoruz. Yavaş yavaş kalabalklaşan salonda

                                                                                      Wencheng ile evlendikten                            gitmek üzere yola çkyoruz. Tibet’in en büyük      hayatmzn en unutulmaz anlarndan birini





               OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ

            82 OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ

           78 82  OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ Haziran 2015                                                                                                                                                          Haziran 2015  OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ  79

                                      Ocak 2020

                                      Ocak 2020
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86