Page 80 - OPT-OCAK-2020
P. 80

YOLNAME















                                                                   Müslümanlarn Kâbe etrafnda döndükleri gibi

                                                                   saat yönünde dönüyorlar.

                                                                   Hzla turumuzu tamamlayp, dşar çkyor,

                                                                   tapnağn arkasndaki yoldan devam ederek

                                                                   Müslüman mahallesine geliyoruz. Meydanda

                                                                   el arabalarna konmuş scak pideler ve çöp

                                                                   şişlerin kokusu etraf sarmş. Konu et olunca

                                                                   dikkatli olmak gerekiyor. Kokular güzel ama

                                                                   ağr yiyecekler daha çok hastalanmamza neden

                                                                   olabilir diyerek oradan uzaklaşyoruz.

                                                                   Günlük ibadetleri için sarayn bulunduğu

                                                                   tepenin etrafnda yürüyen insan seli ile

                                                                   birlikte Potala sarayna gidiyoruz. Yol üzerinde

             Dillerinden düşmeyen, kelimeyi şahadet gibi           geçtiğimiz bir parkta insanlarn dans ettiğini

             olmuş kutsal mantra, “Om Ma-ni Pad-me                 görüyoruz. Aslnda danstan daha ziyade

             Hum”u her admda tekrarlyorlar.                      jimnastik yapyorlar. Yaş ortalamas krkn

             Jokhang tapnağnn baktğ meydann dört bir         üzerinde bir gurup insan neşe ile oynuyorlar.

             yan hediyelik eşya, dua çarklar, dua bayraklar     Çoğunluğu kadn olan bu gurup çantalarn

             ve muhtelif din araç gereci, yak yününden             emniyete almak için bütün çantalar ortaya

             yaplmş şallar, örtüler ve T-shirtler satan seyyar   toplayp, çantalarn etrafnda dönerek

             satc tezgahlaryla dolu. Tek tek tezgahlar         oynuyorlar.

             dolaşyor, ufak tefek şeyler satn alyoruz.          Kadn, erkek herkesin elinde, bir çeşit tespih

             Meydan tklm tklm insan dolu ve sürekli bir        yerine geçen ve sürekli döndürerek evrene “iyi

             hareket var. Bir ksm tapnağa dönüp, secdeye        enerji” yaydklarna inandklar “Mani”ler var.

             yatyor, bir ksm da tapnağn çevresinde                                                                                   Yürürken, otururken, ibadet ederken, sohbet         tescillediği, Dalai Lama’larn kşlk saray

                                                                                                                                          ederken mani çeviriyorlar. Sonradan görüyoruz       Potala’dayz. Trmanşmz, oksijen azlğndan

                                                                                                                                          ki, bütün tapnaklarn ve manastrlarn hemen       uzun sürüyor. Yaklaşk 1 saat 15 dakikada Dalai

                                                                                                                                          önünde de dev boyutlarda maniler var. İçeri         Lamalarn halk kabul ettiği ve selamladğ

                                                                                                                                          girecek kişiler srayla bunlar döndürerek içeri    büyük avluda gözümüzü açyoruz. Tahta

                                                                                                                                          giriyorlar. En çok satlan obje olmal ki her       merdivenlere çkp, inerek, Dalai Lamalarn

                                                                                                                                          hediyelik eşya satan dükkânda bol miktarda ve       mezarlar, Buda ve diğer dini kişilerin

                                                                                                                                          her boydan mani satlyor. Biraz ilerliyor, küçük   heykelleri arasnda dolanyoruz. Her çeşit Buda

                                                                                                                                          bir çarşya geliyoruz. Yirmi kadar dükkân           var. Oturan Buda, yatan Buda, ayakta duran

                                                                                                                                          var 7-8 tanesi tereyağ yani “yak yağ” satyor.    Buda, rengarenk dua bayraklar, mantralar ve

                                                                                                                                          Birkaç tanesi de hrdavat, plastik oyuncak ve       mandalalar arasndan geçerek inceleye inceleye,

                                                                                                                                          hediyelik eşya satyor.                             tartşarak koridorlar dolaşyoruz.



                                                                                                                                          Prl prl güneş var ama eylül ayndayz.          Açk havaya çktkça derin nefesler alyor, adeta

                                                                                                                                          Gölgeler oldukça serin. Güneş batmadan saray       ciğerlerimize yapşan tütsü ve kandillerde

                                                                                                                                          ve daha bir çok yeri görmek istiyoruz. Marpho       yanan yak yağ kokusunu atmaya çalşyoruz.

                                                                                                                                          Ri tepesinin altnda, caddenin kenarndaki giriş    Her yer, ibadete gelen yurttaşlarn bağş olarak

                                                                                                                                          kapsna varyoruz. Saray ziyaret süresi bir saat   getirdiği yak tereyağ kokuyor. Kutsal odalarda

                                                                                                                                          ve günlük ziyaretçi says yaklaşk 2000-2500       duvarlardan sarktlmş renkli bezler sanki

                                                                                                                                          kişi ile snrlandrlmş. Biletlerimizi alp, yavaş   yüzyldr ykanmamş. Kandillerde yanan

                                                                                                                                          yavaş trmanmaya başlyoruz merdivenleri.           tereyağ isi ve toz sinmiş yoğun koku anlatlr

                                                                                                                                          Bulunduğumuz yerden 130 metre daha                  gibi değil.

                                                                                                                                          yükseğe çkacağz. Trmanmaya başlyoruz.           Saray ilk kez M.S. 7 yy.da kral Songtsen

                                                                                                                                          Zaten nefes almakta zorlanyorken bir de bu         Gampo tarafndan inşa ediliyor. Yaklaşk 900

                                                                                                                                          bitmeyecek gibi gelen merdivenleri çkmak           yl sonra eskimiş olmal ki 1645 ylnda 5 nci

                                                                                                                                          nasl bir duygu anlatamam. Sk sk basamaklara      Dalai Lama tarafndan yeniden yaptrlyor

                                                                                                                                          oturuyor, nefeslenmeye çalşyoruz ve sonunda       ve bu inşaat 50 yl sürüyor. Ancak sarayn

                                                                                                                                          saraya varyoruz.                                   bu günkü halini almas yaklaşk 300 yl

                                                                                                                                          İşte, Unesco’nun dünya kültür miras olarak         sürüyor. 1959 ylnda Çin’in işgali sonrasnda





               OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ

            80 OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ

           76 80  OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ Haziran 2015                                                                                                                                                          Haziran 2015  OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ  77

                                      Ocak 2020

                                      Ocak 2020
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85