Page 40 - OPT-AGUSTOS-2018
P. 40

MODA


                          Güneş gözlüğü seçerken



                                bilinmesi gerekenler!





                  “Önemli olan camın ultraviyole ışınları yansıtıcı filtre ile kaplanmış olmasıdır”











               En önemli ışık kaynağımız olan Güneş’ten gelen ışınlar, sadece görülebilir olan
               ışınlarla sınırlı değil.
               Vücudumuza yararı olduğu kadar zararı da olan Güneş ışınları için cildimiz kadar
               gözlerimizin de iyi bir korumaya ihtiyacı var. Bu noktada güneş gözlüğü seçimi de önem
               arz ediyor.
               Güneş gözlüklerinin sadece aksesuar olarak kullanılmaması gerektiğini söyleyen Göz
               Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Sönmez’e göre gözlük seçerken; Gözlük çerçevesinin
               sadece gözü değil, kapakları ve göz çevresini de koruyacak şekilde olmasına, camın
               ultraviyole ışınları yansıtıcı filtre ile kaplanmış olmasına ve görüntüden çok işlevselliğine
               dikkat etmek gerekiyor.
               Geride bıraktığımız yüzyılda insanoğlunun ozon tabakasına verdiği zarar, atmosferin
               koruyucu etkisini azaltmış ve yeryüzüne ulaşan ultraviyole kombinasyonu artmıştır. Bu
               nedenle de Güneş’ten gelen ışınlar, cildimize olduğu gibi gözlerimize de zarar verebilir.
               Ancak doğru güneş gözlüğü seçerek Güneş’in göze verebileceği hasarları minimize
               etmek mümkün.
               Doç. Dr. Barış Sönmez: Gözlük çerçevesi sadece gözü değil, kapakları ve göz çevresini de
               koruyacak şekilde olmalıdır
               Uzun süre ve yoğun miktarda ultraviyole ışınlara maruz kalmanın göz kapaklarında
               kanserojen oluşumları tetikleyebileceğinin altını çizen Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr.
               Barış Sönmez, bu ışınların özellikle açık tenli kişilerde bazı göz içi tümör oluşumlarına
               neden olabileceğini gösteren akademik çalışmaların olduğunu söyledi. Bu nedenle
               özellikle bu hastalıklar için risk grubunda olan kişilerin dış ortamlarda ultraviyole blokaj
               filtresi olan güneş gözlüğü takmalarının uygun olacağını söyleyen Doç. Dr. Sönmez,
               “Göze temas eden ultraviyole ışınlarının çoğunluğu direkt Güneş’ten değil, daha çok
               saçılma ve yansıma ile gelir.
               Yansıma miktarı çayır çimende yüzde 5’lerde iken; betonerme binaların duvarlarından
               yüzde 10, göl ve denizdeki su yüzeyinden yüzde 15-20 ve kardan yüzde 90’lara varan
               ultraviyole yansıması şeklinde gerçekleşir. Bu nedenle güneş gözlüğünün dizaynı
               önemlidir.
               Gözlük çerçevesi sadece gözü değil, kapakları ve göz çevresini de koruyacak şekilde
               olmalıdır. Olması gerekenden küçük çerçeve ve camlar, gözün ve kapakların yanlardan
               yüzde 20’ye yakın ultraviyoleye maruz kalmasına neden olur. Yazın bol güneşli havalarda
               veya kışın kar üzerinde fazla ışıktan rahatsız olduğumuz için koyu renkli güneş gözlüğü
               takmak isteriz. Ancak çok koyu cam her zaman en iyi demek değildir. Önemli olan
               camın ultraviyole ışınları yansıtıcı filtre ile kaplanmış olmasıdır. Bu nedenle camın rengi
               – koyuluğu ne olursa olsun ultraviyole ışınlardan koruyucu filtresinin UV yüzde 99 –
               yüzde 100 blokaj yapabilir standartlarda olması gerekir” dedi.
               “Gözlük seçiminde kendinize yakıştığını düşündüğünüz ve bütçenize uygun alternatifleri
               masaya koyun”
               Ultraviyole koruma dışında; güneş gözlüğünü kumsalda sık kullananlar için de
               tavsiyelerde bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Sönmez, “Gözlüğünüzün
               gözünüzü kum – taş sıçraması gibi darbelerden de korusun istiyorsanız polikarbonat

           40  OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ  Temmuz 2018
   35   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45