Page 57 - OPT-AGUSTOS-2018
P. 57
sürece her gördüğünde bana adımla hitap ediyor. kiri ve kötülüğü bir perde gibi örter, gizler.
Cin gibi bir genç! Elinden zor kurtuluyoruz. Adını yerel bir dil olan “Tagalog”çadaki bir bitkiden
12inci kattaki penceremden Manila’ya bakıyorum. alan Manila’da koko yağı kokulu bir sabaha göz-
Sadece şehrin ışıklarını görebiliyorum. Her şey ne lerimizi açıyor, pırıl pırıl bir güneşle uyanıyoruz.
kadar güzel ve sakin görünüyor. Bilirsiniz, genellik- İçerde klimalar nedeniyle bir şey anlaşılmıyor ama
le şehirler geceleri güzel görünür. Gece her türlü sonradan anlıyoruz ki dışarısı çok sıcak ve nemli.
Kahvaltıyı otelde yapıp kendimizi dışarı atıyoruz.
İlk işimiz bir banka bulmak. Para bozduracağız.
Filipinler’in para birimi Peso. Bir Amerikan Doları
45 Peso ediyor. Çok geçmeden bir pasajın içinde
banka buluyoruz. Kapıda iki güvenlik görevlisi
var. Önce pasaja giriyoruz, içeride bir sürü dükkân
var. Pasajın arka çıkışında ünlü hamburgercilerden
biri var ve onun kapısında da iki güvenlik görev-
lisi duruyor. Unionbank’ta işimizi görüyor dışarı
çıkıyoruz. Hamburgercide ki güvenlik görevlileri
kafama takılıyor ama sonradan görüyorum ki bak-
kal dükkânlarında, büfelerde, kafeteryalarda hatta
kasaplarda bile güvenlik görevlisi var.
Güvenlik deyince aklıma Jamaika’nın başkenti Kin-
gston geliyor. Az gelişmiş ve ekonomik açıdan iyi
durumda olmayan her ülkede güvenlik sorunu olu-
yor. Burada da hava karardıktan sonra arka sokak-
lara girmemeniz tavsiye ediliyor. Kenar mahalleler
tam 3. dünya ülkesi. Suç oranının yüksek olduğu
ülkede nüfusun % 41’i yoksulluk sınırının çok al-
tında yaşıyor. Filipinler, özellikle başkent Manila’da
iki tür insan yaşıyor. Bir tarafta, çok varlıklı, lüks
Temmuz 2018 OPTİSYENİN SESİ E-DERGİ 57